22 Mart 2009 Pazar

Benzer temalı 2 film




Mevzu bahis yine uzakdogu sineması olunca izlediğim son iki filmdeki ortak bir tema dikkatimi çekti.


"Crying out love in the centre of the world" ve "The most distant course" filmlerindeki kaset ve walkmen teması,sevgililerin birbirlerine kaset doldurup iletişim kurmaları ve bol bol sony reklamı tesadüfün böylesi mi olur dedirtti.Hatta eski günlere dönüp walkmenimi ve kasetlerimi aradım.

15 Mart 2009 Pazar

cogito'nun dayanılmaz cekim alanı






2007 yazına ait bir cogito elimde.Melankoli.Cekim alanına giriyorum hemen okuyorum sayfaları.Melankoli ve satürnün tılsımlı uyumu içinde kendimden geçerken hemen Sopor Aeternus dinlemem gerekiyor.Ağlayan transeksüel vokaller,gotik uğultular ve karanlık bir sıcaklık.Ya "on satur(n)days we used to sleep" ya da "The sleeper"...The Sleeper...Gotik dahi Edgar Allan Poe'nun bu muhteşem şiiri nasıl da kulaklarıma doluyor,sarhoşluğun kendini bilmez rehaveti ile birer birer yumuşuyor içimde katılaşan her his.



Sopor Aeternus-Edgar Allan Poe ve Cogito "Melankoli" sayısı üçlüsünden eksiği olanlar üzülmeden harekete geçin.Bu soğuk istanbul ikindisinde,bütün saydıklarımın hepsine sahip güzel insanlar,kahveniz siyah ruhunuz bol gökkuşaklı olsun.



1 Mart 2009 Pazar

S.H


Many people would claim that the boundary conditions are not part of physics but belong to metaphysics or religion. They would claim that nature had complete freedom to start the universe off any way it wanted. That may be so, but it could also have made it evolve in a completely arbitrary and random manner. Yet all the evidence is that it evolves in a regular way according to certain laws. It would therefore seem reasonable to suppose that there are also laws governing the boundary conditions.

Zamanın kaydı

 Ağustos'ta yeniay, evinin arkasından doğarken eğer tanrılar sana gülümserlerse, eşinin badem ağacının altında, bir başkasının düşlerini...