24 Ekim 2009 Cumartesi

orjinal ve keyifli tatiller

Gazete sayfalarındaki yurtdışı turları hep sıkıcı bir programı takip eder.Gün be gün neler yapılacağını,koyun gibi rehberin ardından gezilen turların açıklamalarını yapar dururlar.Haldur huldur koşturmacalı tur günlerinin ardından geriye kalan sey ancak binbir rica ile başkalarına cektirdiginiz acele fotograf kareleridir.
Oysa şimdi alternatif tatiller için deneyebileceğimiz bir başka seçenek var.Müzik festivalerine,kültürel ve gurme gezilerine katılabiliyoruz.Nasıl mı?DOBREAK ile.Mesela 28 ekim-1 kasım arasında amsterdamda yapılan Halloween partisine veya 27-30 kasımda Düsseldolftaki Christmas Market Break'e gidebiliriz.Her yıl Şubat ayında 4 gecelik Venedik karnavalı da bir baska secenek.
Turlu gezileri sevmeyen alternatifçi şahsiyetlere duyrulur!

18 Ekim 2009 Pazar



Bu sonbahar nereye baksam harika konserler görüyorum.Dün Milliyet gazetesini okurken, Çok değerli arpist Şirin Pancaroğlu ve triosunun bir konseri olduğunu görünce yine çok heyecanlandım ve hemen konser biletlerini aldım.

Bu performansta; Takemitsu,Debussy,Brumby,Kim,Astor Piazolla ve Gardel'in eserleri yorumlanacakmış.Bence Türkiye'deki en iyi Debussy yorumcusu Şirin Pancaroğlu'dur.

Evet,konserimiz 19 Ekim Pazartesi saat 20:00'da Süreyya Operasında. Yenilendikten sonra Süreyya Operasına ilk gidişim olacak ve bu açılışı muhtesem arp yorumlarıyla Şirin Pancaroğlu için yapıyor olmak ayrıca bir keyif!

Keşke bu sonbahar David Darling,Trilok Gurtu ve Jan Garbarek konserleri olsa da buradan sizlerle paylaşsam!

Mutlu Pazarlar!

17 Ekim 2009 Cumartesi

Rypdal ve Muusen'e saygı!



Heyecanla beklediğim konsere sonunda gittik.Aya İrini'nin muhtesem atmosferine tezat olan rahatsız koltuklarına oturduk ve beklemeye basladık.Bu arada daha gitmeden ufak çapta bir hayal kırıklığı yaşadım çünkü Ketil Bjornstad sağlık sorunları nedeniyle konsere katılamayacaktı.Bjornstad'ın yerine sahnede Terje Rypdal'a Morten Huusen piyanoda eşlik etti.Morten Huusen'i ilk defa dinledim bence gayet başarılıydı ama Bjornstad olsaydı konser daha Cazz'gır geçecekti.Huusen ile Rypdal bize psychedelic jazz dinlemenin ayrıcalığını yaşattılar.

Benim asıl derdim seyirciyle.İlk parçadan sonra yanan ışıkları fırsat bilip konseri terk eden yaklaşık 40 seyirci oldu.Bunlar Akbank yada herhangi bir sponsor tarafından bedava bilet verilen ve performansı "açıcı!!!" bulmayan şahsiyetlerdir diye düşündük.Daha sonra her parça bitiminde yanan ışıkta sürüyle insan konseri terk etti,bizim muzige kendini kaptırmıs kapalı gozlerimizi saygısızca açmamıza sebep oldular.

Benim anlayamadığım şeyler şunlardır:

1.Bir insan neden konsere gider?Sevdiği sanatçıyı izlemek ve canlı performansına tanık olmak için.

2.Normalde bir insan bilmediği birinin konserine gidecekse ne yapar?Konsere gitmeden once müziklerini edinir ve dinler.

3.Müziklerini dinlemeye vakti ve fırsatı olmadıysa?Oturur ve saygıyla dinler,en azından sahnede aralıksız performansla çalan ustalara saygıdan arkasını dönüp kıkır kıkır gülerek gitmez...

4.Çok sıkıldı çıkması gerek,ne yapmalı?En azından gürültü çıkarmamalı,çenesini kapayıp "bu ne lan caz mı bu ne alaka ki?"gibi lümpen ve subjektif yorumlarla etkinlikten keyif alan bizim gibi insanları çileden çıkarmamalı.

Evet,bir konserde böyle geçti.Bizce alışılmışın dışında ve çok etkileyici bir konserdi.Gözlerimizi kapatıp tekrar açmaya kıyamadık ve her an sanki Shine on you crazy diamond'u mu çalacaklar gibi heyecan yaşadık.Notalar o kadar esrik ve bir o kadar da bütünleştiriciydi....

3 Ekim 2009 Cumartesi

caz alarm!



Akbank Caz Festivali başlıyor bunu duymayan kalmadı artık sanırım.Ve beni inanılmaz heyecanlandıran bir ikili var. 16 Ekim Cuma günü Aya İrini'de saat 20:30'da Terje Rypdal ve Ketil Bjornstad sahne alacak. Bir taşla iki kuş diye buna denir.

Zamanın kaydı

 Ağustos'ta yeniay, evinin arkasından doğarken eğer tanrılar sana gülümserlerse, eşinin badem ağacının altında, bir başkasının düşlerini...