2 Mayıs 2014 Cuma

ena...





bu gece ilk defa bir şiir ezberlemek için oturdum. Ağzımda ılıyan alkolle harmanlanan cigaranın dumanıyla döndü başım. çıtırdayan karanfili ezdim dudaklarımla.Eksilmemiş gülümsememi öpmek istedim.-ah eksilme sakın,şimdi yumuşacık gülümsemelerin vakti-Beni beyazlar içinde görünce ağlayan sonsuzluk mavisi gözlerinden yaşlar akarken de o güzel gözlerinden öpmek istemiştim. Öptüm mü? Yalnızca yanaklarındaki nemi sildim sanırım. Bileklerimden akan dantellere karışan o hafif tatlı ve ılık gözyaşlarını sevdim.

birbirimizin boyunlarında saklanan kokulara sarılarak dans ettik bir süre...İsmimin sonuna eklenen soy adına baktım. Küçücük ailemizin ilk harflerinin altına ıslak imzamı atarken ellerim hiç titremedi. Meyveli pastanın kremasına bulandı öpüşlerimiz. Hazır mısın sevdiğim? Hazır mısın bizi izleyen bütün dünyanın gözlerinin önünde benimle bir sonsuzluk tasarlamaya?




Zamanın kaydı

 Ağustos'ta yeniay, evinin arkasından doğarken eğer tanrılar sana gülümserlerse, eşinin badem ağacının altında, bir başkasının düşlerini...