22 Haziran 2009 Pazartesi

sHibuMi



Evet.Sevgili dostum Zombi'nin ısrarları üzerine okumaya başladığım ve bitirmeye kıyamadığım "Şibumi" bitti.İlk önce Şibumi ne demek bir bilelim.


"şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır.O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok. O kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok. O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok. Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçak gönüllük demek. Sanatta şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna sabi denir. Felsefedeyse kendini wabi olarak gösterir. Büyük bir ruhsal rahatlıktır ama pasiflik değildir. Bir insanın kişiliğindeyse... nasıl söylemeli... Hakimiyet peşinde olmayan otorite mi? Onun gibi bir şey."


Uzakdoğu felsefelerine ve saygıyla örtülü gelenekselliğine duyduğum yoğun ilgiden midir bilinmez ama ben Şibumi'yi okurken gerçekten çok iyi vakit geçirdim.Kahramanımız Nicholai Hel yarı Rus yarı Alman asıllı fakat Japon ruhu taşıyan Amerikan düşmanı bir insan."GO"oyununu şaşılacak derecede iyi oynayan,yakın algılama yeteneği sayesinde yanına yaklaşan canlıları görmeden titreşimlerini ve alfa dalgalarını algılayabilen,Baskça dahil 7 dili konuşan ve yaşına göre oldukça genç görünen bir savaşçı,filozof ve aynı zamanda katil. Nicholai Hel,küçük japon bahçesinde ve hayatında "Şibumi"yi aramaktadır.Bir çok kanlı olaya katıldıktan sonra Etchebar şatosunda inzivaya çekilmişken zalim bir dövüşe katılmak zorunda kalır.

3 yorum:

  1. Yanına yaklaşan canlıları görmeden titreşimlerini hissetmek.
    Bu olağan-üstü eylem sanırım biraz da 'in lack ech' le bağlantılı. Ancak buna rağmen, o varlığın hala 'şibumu' sunu araması biraz çileli olmalı çünkü sahip olduğu 'güce' rağmen onu kavrayamamış veya o olamamış.

    ne fena bir psikoloji.
    çok fena.

    Ayrıca şu noktaya da takıldım:
    "Amerikan düşmanı bir insan."
    Bu, karakter hakkında ne kadar doğru bir tanımdır bilemem ancak, doğru olduğundan yola çıkarsam eksikliğinin -bana kalırsa- bu olduğunu söyleyebilirim. Yani şibumusuna ulaşmasındaki engel. Öfkesinden, yaşama karşı edinmeye çalıştığı katıksız tutumu sağlayamıyor ve bütünlük ile zıtlık ilkesinin döngüyü sağlayan sürekliliğini barış içinde sezemiyor.. Sanırım.
    tekrardan, ne fena;

    sakin ol genç, sakin ol.
    :)

    YanıtlaSil
  2. Kitaptan yapacağım bir alıntı ile "Amerikan düşmanı"tanımını neden yaptığımı açıklayayım öncelikle:
    -En az İngilizce konuşuyorum.
    -Amerikalıların dili olduğu için mi?
    -Evet.
    -Ömründe hiç Amerikalı gördün mü?
    -Hayır efendim.
    -Ama gene de onlardan nefret ediyorsun değil mi?
    -Barbarlardan nefret etmek güç bir şey değil,Onlardan ırk olarak nefret etmem için içlerinden birini tanımam gerekmez.
    Sayfa:100-Nicholai Hel Kişisava -san diyalogu

    "Amerika halkı alt tarafı Avrupanın istenmeyenlerinden,orada başarı sağlayamayanlardan oluşmuş bir halk.Tehlikeli ve hilekar.Onlar ırk değil.Onlar bir kültür bile değil.Avrupa ziyafetinden kalan artıkların yeniden ısıtılıp sofraya konmuş hali onlar" Kişisava-san (Nicholai Hel'in ustası,akıl hocası ve babası saydığı insan)sayfa:111
    Generale göre şibumi bir teslim oluş fakat Nicholai'e göre ise bir kuvvetti.Nicholai hel şibumiyi elde etmeye çalıştı fakat şibumi ancak keşfedilebilir.Bu yüzden bu bakış açısı şibumiyi keşfetmesine engeldir.Yine de Nicholai Hel çok şey öğreniyor şibumi yolunda,bu da onu tıpkı sahip olduğu üstün özellikleri gibi aklıyor ama tamamen temizleyemiyor.Tespitiniz kısmen doğru.Eminim okuduktan sonra daha rahat yorumlayabilirsiniz.

    YanıtlaSil
  3. Evet, listeme ekledim; okuyacağım.

    Ancak yine de böyle bir adamın bir şeye öfke duyması (bunun Amerika olması bir ayrıntı) beni üzdü diyebilirim. Sanırım beslendiği yerden ayrılamıyor.

    :)

    YanıtlaSil

Çekinme,yaz.

Zamanın kaydı

 Ağustos'ta yeniay, evinin arkasından doğarken eğer tanrılar sana gülümserlerse, eşinin badem ağacının altında, bir başkasının düşlerini...