29 Ekim 2023 Pazar

Tarot 1

 Asılan Adam:

Meali : "Kendinizi yaşamınız boyunca mutlu olmadığınız bir şeyden uzaklaştırmak için vahşi ve / veya kötü kararlar alıyor olabilirsiniz. Ayrıca bir adım geri atmak, bir nefes almak ve bir sonraki adımınızın ne olmasını istediğinizi anlamak için kendinize bir saniye (veya daha fazla!) vermek isteyebilirsiniz. Ve üzgünüm, büyük bir tutum ayarlamasına ihtiyacınız olabilir."

Kartları karıştırırken sağ elinin baş parmağına bu kart değdiği için seçtiğini söylemişti. Asılan adam kartına baktıktan sonra K.'dan sağ avucunu açmasını istedi. Açılan avuca bakıp, kaşlarını kaldırdı.

"Çok düşünüyorsun" dedi.

" Neyi?"

Susuyordu. Tasvip etmiyordu bir şeyleri, adam. K. şimdiden sıkılmıştı. Böyle ne dediği belli olmayan insanlar ona kuşku ve endişe verirdi. Üstelik adamın tırnağı avucunu rahatsız ediyordu.

K. elindeki çizgilere baktı. Belirgin görünen üç çizgisinden ortadaki çatallanıp ayrılmıştı.

"Bu nedir?" diye sordu adama.

" Çok düşünüyorsun." dedi yine. Sessizlik. "Çok düşününce çok yitirir bazı insanlar, sen de onlardan birisin. Bir sabah uyandığında ne olmuştu Gregor Samsa'ya ?"

"Kendini devcileyin bir böceğe dönüşmüş olarak bulmuştu."

" Sen bu sabah uyandığında kendini ne olarak, nasıl buldun?"

Felsefe seansı gibiydi sanki. Kimdi aslında? 

" Sabahları pek düşünmem. " 

" Yalan söylüyorsun!" adam öfkelenmişti. Gözlerini açıp suratını K.'nın suratına yaklaştırdı. Adamın biçimsiz kaşlarına, soluk yeşil gözlerine ve kahverengi sakallarına baktı. Nefesindeki kakule kokusunu duyuyordu. Adam K.'nın ellerini tuttu. 

"En çok sabahları düşünüyorsun! Gözlerini boşluğa asıp bu olmaz şeyi düşünüyorsun. İçinde katmerlenen bu aptalca şeyi düşünmekten ruhunun tüm kapılarını açık bırakmışsın! Buzlanmış düşüncelerin, kanın donmuş, donan kanın bir atlas gibi serilmiş yüreğinin üstüne! Asılan adam yalan söylemez. Kötü kararlar alıyorsun. Yalnız bir mezar gibisin. Yalnız bir mezar olacaksın. Mezarına solmaya yüz tutmuş çiçeklerle bile gelmeyecek!"

K. adamın ellerini itti. Şemsiyesini ve kadife şalını orada bırakarak kapıdan hızla çıktı. Hızlanan soluğuna aldırmadan yağmurun altında koştu. Varacağı yer olmayan özgür köpekler gibi koştu. 

Adam K.'nın arkasından kadife şala ve şemsiyeye uzun uzun baktı. Sigarasını sarıp, tozlu masasının yanına tahta iskemleyi çekip not defterine uzandı. K.'ya bir not yazdı.

"Beher kim Abanoz kule gibi dikilirse kader ve senin arana, sesleri içine kaçmış geçmişinin hortlaklı sokaklarından bir kez daha geç ve sesini duy Asılan adamın. Kalbindeki kırık pusuladan sor kan oturmuş ruhunun hesabını. Yarın sabah uyandığında bir katil olacaksın. En güzel yanılgını delik deşik edene dek bıçaklayacaksın. "



Zamanın kaydı

 Ağustos'ta yeniay, evinin arkasından doğarken eğer tanrılar sana gülümserlerse, eşinin badem ağacının altında, bir başkasının düşlerini...