15 Kasım 2011 Salı

sütkutusu




Ellerimi sakladım konuşurken.Ama bileklerimi gösterdim.Samimiyetin sembollerinden biridir demişti birisi bana.O birisi eskiden kral olan mıydı?Bu gece rüyamda Amsterdam'da mıydım?Sürekli bisiklete biniyordum.Uykuma ara verince rüyamı unutmamak için aceleyle adını söyledim.-sadece kendim duydum-Şu an aklımda sadece adını söylemiş olmam ve bisiklete binişimiz var.Oysa ben Amsterdam'da bisiklete binememiştim.Lanet olası şehirli bisikletleri.Ağır ve retro.Üzerine oturduğumda kendi ağırlığımla yıkılmıştım.Bisikletçi dükkanından kimyası bozuk bir öfkeyle çıkmıştım. Kanalların ve coffee shopların arasından geçerken bir sarhoşla sohbet etmiştim.Sarhoşa korkmadan sokulmuş nefesindeki alkolün bileşenlerini ayrımsamaya çalışmıştım.Sarhoş bana bir adres tarif ediyordu.yalan yanlış bir adres tarifi.Tıpkı bazen benim zalimce yaptığım gibi.
-sahi geçen indigo yerine ghetto'yu tarif ettiğim adamın küfürlerinden mi başım ağrımıştı o gece?-

Bu kış, geçen kışa ne kadar benzeyebilir? Geçen kış açılmayan bir tiyatro perdesi gibiydi.Bir türlü salonu terk etmediğim ve oyunun bir türlü başlamadığı...Şimdi ise oturmuş the daysleepers dinliyorum.Aklıma dream pop rüyada dinlenen pop müziğine mi denir deyişin geliyor.Sadece senin yapabileceğin ve sadece benim güldüğüm esprilerden biri.Mendirek mesela.Azerice midir?Hala güldürüyorsun beni.

yeni alışkanlığım çantamda kutu süt taşımak.
ve gece olur.gece hep olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çekinme,yaz.

Seamlessteeth Soundcloud

 Uzun zamandır hayalini kurup gerçekleştirme cüreti gösteremediğim bir şeyi yaptım ve kendi yarattığım müziklerin içine yazdığım veya rüyala...