28 Ekim 2014 Salı

bir ev daha ne kadar soyunabilir?

her sabah uyandığımda ilk işim senin yüzünden  mutfağa gitmek oluyor . Pencerene bakıyorum. Yine açık. Perdelerin sabah ayazı ile hafifçe oynaşıyor.Neye direniyorsun merak ediyorum. Sabahlığıma daha sıkıca sarınıyorum. Evindeki o soğuk cereyan göğüs kafesimden içeri dolup boğazımı tıkıyor gibi oluyor. Evimdeki ısıyı arttıyorum. Bu sanki evine baktığımdaki iç üşümemi azaltacakmış gibi...
Balkonundaki paslı demir sandalyelerindeki kirli lacivert havluları almışsın bugün. Balkon demirlerin paslanmış. Rulo tenteni en son hangi tarihte kullandığını tahmin etmeye çalışıyorumç 2010? Ah 2010 hepimiz için zor bir seneydi sanırım. Ekonomik krizden iki sene sonra belki de işten çıkarıldığın gün evine gelip balkonunda oturup biraz müzik dinleyip ot içmek istedin. Ama lanet olası endüstriyel yapımlı eşyalar buna engel olmak istedi....Belki ruloyu son çevirmende büyük bir gürültü ile tersine doğru katlanmaya başladı ve sen sıkışan kumaşı çekmek için uzandığında malzemeden cömertliği esirgemediğin sigaran alt katındaki yaşlı dulun balkonuna düştü. Gamo stin spiti sou! diye bağırarak düşen sigaranın ardından öfkeyle tükürdün...Belki de o günden sonra nüdist olmaya karar verdin. Güneşli günlerde balkona çırılçıplak çıkıp traşsız bedenini etrafa göstermekten çekinmeyecek kadar soydular belki de ruhunu. Şimdi bu yüzden üşümüyorsun. Daha ne kadar soyunabilirsin? Bir ev daha ne kadar çıplak kalabilir? Buna bir tek sen karar vereceksin.
Bugün 28 Ekim. Rüzgar saatte 18 km hızla esiyor. Hava bulutlu. Sıcaklık sabah saatlerinde 13. Evinin içindeki sıcaklık tahmini 11 derece. Bu şarkıyı senin için çalıyorum Jeremy.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çekinme,yaz.

Seamlessteeth Soundcloud

 Uzun zamandır hayalini kurup gerçekleştirme cüreti gösteremediğim bir şeyi yaptım ve kendi yarattığım müziklerin içine yazdığım veya rüyala...