16 Mayıs 2009 Cumartesi

la cite des enfants perdus-Kayıp çocuklar Şehri-

Kendimizi anlatmak için kullandığımız sıfatların,kişilerin,kitapların ve filmlerin çok önemi vardır.Ben sevilen film ve kitapların insanı tanımak için çok önemli basamaklar olduğunu düşünmüşümdür hep.Canım istedikçe sevdiğim filmleri ve kitapları yazacağımı söylemiştim.Şimdi Kayıp Çocuklar Şehri'nden bahsetmek istiyorum.
Kayıp Çocuklar Şehri-nedense kenti demek daha çok hoşuma gidiyor-Jean Pierre Jeunet ve Marc Caro'nun ortak yapımı.İki yaşlı çocuğun düşlerinden ve hayal gücünden dirilen bir senaryo.Ruhumdaki büyümeyen çocuğa adanmış gotik,sürreal ve fantastik bir filmdir bu.Yeşiller kırmızılar ön planda yine.

Bir çok insan gibi Jeunet'i Amelie yi izledikten sonra keşfettim.Sonra diğerleri geldi tabi,Delicatessen(Şarküteri),A very Long Engagement,Alien Resurrection,Foutaises,Pas de repos pour Billy Brakko,Le bunker de la dernière rafale,Le Manage ve L'evasion.Bunların hepsi birer şaheser bence.Kayıp çocuklar kenti ise biraz daha özel sanırım.Fransız sinemasında her zaman sevdiğim en önemli şey dokunulmamış detayların ortaya çıkarılışı ve işlenişidir.Bunu Jeunet çok güzel bir kıvamda yapıyor.Ruh panayırımı besliyor adeta.Sürreal dokunuşlar yapıp gotik bir esinti bırakıyor.
Bu kadar konuştuktan sonra spoiler vermem gerekiyor sanırım.Ya da ben sadece detay vereyim siz izlemediyseniz izleyip bu detayları bulup bir bir şaşırın.
-Kostüm tasarımı Gaultier'e ait.

-Rüya görmeyen ve çocukların rüyalarını çalmaya çalışan ucube.

-Suyun içinde yaşayan bilge beyin.

-Tek bedenli çift başlı siyam ikizleri.

-Kırmızı ve yeşil.

-Müzikler çocukluğumuzu anımsatan müzik kutularından çıkıyor gibi. Angelo Badalementi yapmış.

-Leon'daki gibi masum bir aşk.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çekinme,yaz.

neden "Wings of Desire?" - bir rüya teması ?

çünkü ruhun siyah beyaz olsa da, akan kanın  hâlâ  kırmızı.