16 Ekim 2011 Pazar

thus spoke I



it is the stillest words that bring on the storm. Thoughts that come on doves’ feet guide the world.
Thus spoke Zarahustra

My stillness evokes our presence in the past.There must be a place for us.
Another parallel world where I sleep on your chest every night.
A park where the sunlight never sets.
A dream where we wake up in another dream.
And the rain,again...
I...

9 Ekim 2011 Pazar

GunShy


yağmur sesi ve uyanışın aç gözlü telaşı.
sayfalar mı hızla çevrilmeli yoksa görmek istemediğin yüzler mi? Kendine en uzak noktan sırtınken kim daha fazla yaralayabilir ki seni?
Kahvenin kokusuna bütün koku duyularını emanet ederken aklında en ufak bir şüphe yoktu.Bu sefer yağmur güzeldi.Okunacak çok şey vardı gene.
Dudağındaki solmuş kırmızı ruju çıkarmadan yastığa başını koyup Tanrı ile olan sessiz anlaşmanın imzasını tavana göz kırparak attın dün gece.Gözlerin hep kalabalığın en ortasındaydı.Masadaki mezeleri yemeden,tek bir damla rakı içmeden tadı çıkan tek bir şey vardı.Sözler...Sözlerin tadını çıkarmak çok kolay olmaz hep.Bu sefer büyülüydü.Sen büyümesen de seni büyüleyen bunca şeyin olması ne güzeldi.
Bir başka kahve içmek için sokağa çıktığında,saçlarının,deri ceketinin ve kırmızı ojeli ellerinin ıslanmasında bir sakınca yoktu.Yağmurdu,pazardı,belki biraz eksik ama güzeldi...

2 Ekim 2011 Pazar

bana hayalci olduğumu söyle ne olur


aslında biliyor musunuz?
beni yanlış anlamanızı çok istiyorum.Yanlış insanlar tarafından doğru anlaşılmak,doğru insanlar tarafından yanlış anlaşılmak aynı şey değil benim için.Hepiniz yanlış kalın.Ben sizleri bu halinizle sevdim.Siz de beni bu halimle sevdiniz.
"Somutun bir öncesi,sınırsız kuralsız olandır hayal"
Bana hayalci olduğumu söyle ne olur.Ama bu bir düş değil.Kurşun askerler,rüzgar gülleri ve saçları birbirine dolanmış mavi taytlı barbie'ler yetmiyor şimdi çocuk olmaya.Oysa,oyuncaklarım olmadan da çocuk kaldım ben.Dizindeki yarası kanasa da sek sek oynayan,don lastiği çalıp ip atlayan...
Beni yanlış anlamanızı çok istiyorum.Çünkü beni anladığınızı zannedip bunu içselleştirmeniz daha major bir ızdırap.
Yelpaze sokaktaki gürültülü çocuklara,güne şiirle başlayanlara,nefs-i müdafaya,moda sahilindeki köpeklere,mandabatmazın bol köpüklü Türk kahvesine ve tırtlara selam olsun

Ve ruhta naif bir mutluluk:Küçük meleğim; 21 oldun bugün.Kalbim sana hep bir anne yarısı...

Zamanın kaydı

 Ağustos'ta yeniay, evinin arkasından doğarken eğer tanrılar sana gülümserlerse, eşinin badem ağacının altında, bir başkasının düşlerini...