Take me somewhere nice and leave me

Olafur Arnalds İstanbul

İlk kez Olafur Arnalds'a şöyle bir mail attım. "İstanbul'a gelin." Sadece bunu demiştim,tur programına baktım. Almanya, Belçika, Çin,Norveç,Kore,İzlanda,İsveç,İspanya gibi dünyanın her yerinden ülkeler vardı ama Turkiye yoktu.Derken kısa bir süre sonra aslında hiç beklemediğim cevap geldi."İstanbul mu?Bence bu harika olur!"
Bir kaç ay geçmeden ise Facebook gruplarında "İstanbullular lütfen tur günlerimizi takip edin,sizlere bir süprizim var" diyordu. Gülümsedim. Nasıl olur? dedim kendi kendime. En son 16 Aralıkta turnenin İzlanda ayağı ile turu bitirmişti ve Amerika turnesi vardı sırada. Bir hayli uzun sürecek olan Amerikan turnesinden önceki araya önce İstanbul sonra da Londra'yı eklemiş.Çok ta iyi etmişler.
Ve şimdi Olafur Arnalds 10-11 Şubat tarihlerinde Salon IKSV de sevdiklerinle buluşacak. Biletler biletix'te.
Kışın tam ortasında,dünyanın en güzel şehirlerinden olan sevgili İstanbulum'da İzlanda'nın Mosfellsbær kasabasından gelen bu gencecik müzisyen sevgili Olafur Arnalds'ı dinleyebilecek olmanın sevinciyle elimdeki bilete bakıyorum.
Esintisi kulaklarınızdan gitmeyecek güzel bir şarkısını da sizlere armağan ediyorum.




download

don't sacrifice your plans

STAYING IN ISTANBUL DURING HOLIDAY?



ESCAPING FROM ISTANBUL TO A BRAND NEW ROUTE?

Türkan Işık Yolcusu

Türkan Işık Yolcusu isimli oyuna gidin.Görün.
Hafif kırlaşmaya başlayan saçlarınızı,göz kenarlarınızdaki kırışıklıkları,kalp ve beden acılarınızı bir kenara bırakıp yarın uyandığınızda hayatı en ciddi anlamda karşılamaya,tutmaya ve kaydetmeye başlayın.

atone for your incomplete mission

if you can't make this


make this one.

For endless games and to the ones who remain the same

catch me before i give up.

first quarter %53 full

where are the whales?
even dreams quit wasting time here.
faded dim purple light
lying beneath the dream diaries.
keep your curtains open,
it is first quarter.%53 full.

a short note to ulysses: Every life is in many days, day after day. We walk through ourselves, meeting robbers, ghosts, giants, old men, young men, wives, widows, brothers-in-love. But always meeting ourselves...

"You have a soft head, Soren. Filled with stories, and dreams.Soren:There's nothing wrong with dreams

I Talk With the Moon
I talk with the moon, said the owl
While she lingers over my tree
I talk with the moon, said the owl
And the night belongs to me.

I talk with the sun, said the wren
As soon as he starts to shine
I talk with the sun, said the wren
And the day is mine.

An owl sat alone
On the branch of a tree
And she was as quiet
As quiet could be.
Her eyes were open,
And round like this: OO
She looked all around,
Not a thing did She miss.

But only one thing she missed,
another mortal
who has forgotten his words but his shelter,
owl gave him her talent to see better in the dark,
he gave her his darkness to darken her light.

she sat quietly,
waited until she is shot.

Hmm owls

Creativity

what if the moon falls into your abyss?

Secretly
patiently
wishfully
dreaming,
and eventually,
you will fall
in me...

Black coffee/perfect coincidence

wishful thinking

Freedom is nothing else but a chance to be better.
Albert Camus

stop!

stalking me.

Let everything that's been planned come true. Let them believe. And let them have a laugh at their passions. Because what they call passion actually is not some emotional energy, but just the friction between their souls and the outside world. And most important, let them believe in themselves. Let them be helpless like children, because weakness is a great thing, and strength is nothing. When a man is just born, he is weak and flexible. When he dies, he is hard and insensitive. When a tree is growing, it's tender and pliant. But when it's dry and hard, it dies. Hardness and strength are death's companions. Pliancy and weakness are expressions of the freshness of being. Because what has hardened will never win.

stop...
stop stalking me...you are not invisible...

milli fiyasko

Uzgunuz...
Biletinize herhangi bir ikramiye isabet etmemistir.

e peki..

kısa kısa telgraflar 2

Sevgili A.
Sen üzüldükçe benim de ne kadar üzüldüğümü bir bilsen.Hala çocuk kadar naifsin.Karanlık kimselerden uzak durman gerekiyor.Bir sonraki tatil planınızı da bana bırakın.Bu arada bu yeni yılda da her zamanki gibi çok güzel süslemiştin ağacını.

Sevgili Y.
Romanya'dan getirdiğin şeftalili şampanya enfesti.Yarın sabah benim için kız kulesinin karşısındaki yerde az şekerli Türk Kahvesi iç.

Sevgili B.
Bana "clementine" diyerek aslında çocukluk fobilerimi hafiflettin.Çok fena yoğun beynim diyorsun ben ise sana 1/299.792.458 'un sebebini anlatıyorum.

Sevgili A.
Beni aramanı bekledim.Karşılaşmamıza az kaldı.Hissediyorum.Unutma,uykun kaçarsa papatya çayı iç,sana aldığım Berlin fincanınla.Bu arada o geometrik şekilli çikolata kutusunun içine bir şey koydun mu?

Sevgili E. ve Ö.
Umarım Roma yolculuğunuzda sizlere söylediğim şeylere harfiyen uymuşsunuzdur!Sizleri ne kadar çabuk özlüyorum,bolca fotoğraf ve anı ile geri dönün...

Sevgili G.
Hayallerini yıkmak istemiyorum ama evliliğin tekil doğamıza ters bir şey olduğunu düşünüyorum,ama nedense senin için çok sevindim,sanırım sen bu durumu en doğal bir şekile sokacaksın.Bunu ancak sen başarırsın.

Sevgili Ş.
Seni çok iyi anlıyorum.Herşeyin bir sebebi var.Yakında araf'a düşeceksin.O zaman daha çok yanında olacağım.Sakın korkma,oradan da çıkış var.

Sevgili V.
İzmir'e gelemeyeceğim ama İstanbul'a geldiğinde seni en salaş rock barlara götürüp sıkılana kadar bira içireceğim.Ama önce şubatta Cirque De Soleil'i görmeliyiz.


Sevgili İ.
Bütün gece boyunca kendine dair hiç bir şey anlatmadan bu kadar sessiz nasıl durdun? Kendini kola ile öldürüyorsun.İlginç bir intihar yöntemi.